İngilizce’de “Just, Already, Yet, Recently ve Still” sözcüklerine oldukça aşina olmalısınız. Sebebi ise bu sözcüklerin neredeyse her yerde karşımıza çıkması. Bir “beginner student” olsanız dahi bu sözcükleri sıkça görürsünüz. İngilizcede “just” “sadece, yalnızca” anlamına gelmektedir. “Already” ise “zaten, artık” anlamı taşır. “Yet” ise “henüz” demektir. “recently” “son zamanlarda” anlamına gelirken, “still” ise “hâlâ, hâlen” anlamı taşır. Bu yazımızda sizlere tek tek just, already, yet, recently ve still hakkında açıklamalar yapıp nerede, ne zaman kullanmanız gerektiğini örnek cümlelerle anlatıyoruz. 

İNGİLİZCE ÖĞRENMENİN KOLAY YOLU

Wordly’nin kullandığı özel yöntemle kolayca kelime öğrenin.

ŞİMDİ ÜCRETSİZ DENEYİN!

İngilizce Just Kullanımı ve Konu Anlatımı

İngilizce’de just sözcüğünü sık sık duyar ve de kullanırız. Just’ın ingilizce karşılığı “simply’ or ‘absolutely’.  Just sözcüğü “sadece, yalnızca” anlamlarına gelir ve Türkçede, her dilde sıkça kullanılan sözcükler arasında yer alır. “I just want water” deriz örneğin; “Yalnızca su istiyorum”. Just’ın bir yan anlamı da “tam olarak”tır. “ “Tam olarak kız kardeşin gibi görünüyorsun.” Gramerde ise her bağlamda kullanılır. Tense’lerin hepsinde “just” sözcüğü uygundur çünkü zamanı nitelemez. Şimdi örnekleri görelim.

İngilizce Just ile Örnek Cümleler

• Örnek: Could you

  just

  open the window?  (Türkçesi: Yalnızca camı açar mısın?)

• Örnek: Just shut the door quickly or we’re going to be late. (Türkçesi: Sadece kapıyı hızlıca kapa yoksa geç kalıyoruz.)

• Örnek: I’ve just decided to sell my apartment. (Türkçesi: Dairemi satmaya karar verdim.)

• Örnek: I’m on my way to the station. Their train has just arrived. (Türkçesi: İstasyona gidiyorum. Trenleri yeni vardı.)

• Örnek: Where’s my phone? I had it just now. (Türkçesi: Telefonum nerde? Şimdi elimdeydi?)

• Örnek: Could you wait for me? I’m just going to the shop. (Türkçesi: Bekler misin beni? Yalnızca dükkana giriyorum.)

• Örnek: His first pay cheque was just fifty pounds. (Türkçesi: İlk ödeme çeki elli pound’du.)

Örnek: [in a clothes shop]

A:
Can I help you? (Yardım edebilir miyim?)

B:
No, it’s all right, thanks. I’m just looking. (Hayır, teşekkürler, sadece bakınıyorum.)

• Örnek: It’s just not right. (Türkçesi: Bu sadece doğru değil)

• Örnek: Our holiday was just perfect. (Türkçesi: Tatilimiz tam olarak mükemmeldi)
• Örnek: You look just like your sister. (Türkçesi: Tam olarak kız kardeşine benziyorsun)

• Örnek: Can you put your signature just here? (Türkçesi: İmzayı hemen şuraya atar mısın)

İngilizce Already Kullanımı ve Konu Anlatımı

İngilizce’de already oldukça kullanılan bir sözcüktür. Sık sık karşımıza çıkmaktadır. “Zaten” anlamına gelir. Bir başka şeyin önceden olduğunu anlatmak için kullanılır.  Genelde present perfect ya da past perfect ile kullanılmaktadır. “Saat çoktan 12 oldu bile. “I’ve already drunk three coffees today!” Gördüğünüz üzere bu cümlede present perfect tense kullanılmış ve bugün çoktan  üç kahve içtim diyor.

İngilizce Already ile Örnek Cümleler

• Örnek: The plane 

  had already landed

  when the pilot announced that there would be a delay in getting to the gate. (Türkçesi: Pilot kapıya ulaşmada bir gecikme olacağını anons ettiğinde uçak çoktan yere inmişti.)

• Örnek: There are 

  already

   about ten people here. (that’s more than were expected at this time) (Türkçesi: Burada zaten on kişi var.) (Beklediklerinden daha çok olduğunu belirtmek için already kullanılmış)

• Örnek: We already knew that he was coming to visit. (Türkçesi: Ziyarete geleceğini zaten biliyorduk.)

• Örnek: His family had already heard the news. (Türkçesi: Ailesi çoktan haberleri duymuş.)

• Örnek: Joe’s already here, so we can begin. (Türkçesi: Joe zaten burada, öyleyse başlayabiliriz.)

• Örnek: Gosh, he’s finished painting the kitchen already! (end position is more emphatic) (Türkçesi: Tanrım, mutfağı boyamayı çoktan bitirmiş! )

• Örnek: Have you booked a flight already? (Türkçesi: Uçuş için çoktan bilet aldın mı yoksa?)

• Örnek: Already more than fifty thousand tickets have been sold for Saturday’s cup final match. (Türkçesi: Çoktan elli bin bilet cumartesi günkü kupa final maçı için satıldı.)

   

İngilizce Yet Kullanımı ve Konu Anlatımı

İngilizce’de “yet” kelimesi “henüz” anlamına gelmektedir. Bu kelimeyi present perftect tense ile sıkça görürüz. Henüz tamamlanmamış bir işi anlatmak için kullanılır. Genellikle negatif cümlelerle ve cümlenin sonunda kullanılır. Olmuş bir olay için “already” kullanırız. Eğer olay gerçekleşmediyse “yet” kullanılır.

 

İngilizce Yet ile Örnek Cümleler

• Örnek:

  Kevin hasn’t registered for class yet. (Türkçesi: Kevin daha sınıfa kayıt olmadı.)

• Jason hasn’t phoned 

  yet

  . (I am expecting him to phone.) (Türkçesi: Jason henüz telefona yanıt vermedi.) (Vermesi bekleniyor.)

• Örnek:

  I haven’t finished my breakfast yet. (Türkçesi: Henüz kahvaltımı bitirmedim.)

• Örnek:

  Has she emailed you yet? (Türkçesi: Daha mail atmadı mı sana?)

• Örnek:

  I haven’t seen ‘Who Framed Roger Rabbit’ 

  yet

  . (I am expecting to see this film.) (Türkçesi: “Who Framed Roger Rabbit” filmini henüz seyretmedim.) (Ama seyretmek için bekliyorum.)

• Örnek:

  Has your passport arrived 

  yet

  ? (I expect that your passport will arrive in the post.) (Türkçesi: Pasaportun daha ulaşmadı mı?) (Pasaportun ulaşması bekleniyor.)

• Örnek:

  Have

  n’t

   you done your driving test 

  yet

  ? (I feel you should have done your driving test by now.) (Türkçesi: Henüz ehliyet sınavını tamamlamadın mı?) (Bu vakte kadar tamamlaman lazımdı.)

• Örnek:

  We’ve got a lot more work to do 

  yet

  . (even though you think we have finished) (Türkçesi: Daha yapacak çok işimiz var.)

• Örnek:

  The printer’s broken down 

  yet again

  ! (It has broken down many times before.) (Türkçesi: Yazıcı yine bozuldu!)

• Örnek:

  The price of the tickets for the concert 

  has yet to

   be decided. (The price will be decided.) (Türkçesi: Konserin bilet fiyatları henüz belli olmadı.)

• Örnek:

  So many questions 

  and yet

  so few answers. (Türkçesi: Çok soru ve çok az cevap var.)

• Örnek:

  It felt strange 

  and yet

  so wonderful to ski in the summer! (Türkçesi: Yazın kayak yapmak garip fakat çok güzeldi.)

İngilizce Still Kullanımı ve Konu Anlatımı

İngilizce’de “still” “hala” demektir. Çok kullanılan bir sözcüktür. Devam eden bir olayı vurgulamak için kullanılan bir “adverb”, yani “zarf”tır.  Gramer olarak oldukça serbest kullanıma sahiptir. Her tense ile uyum sağlamaktadır.

İngilizce Still ile Örnek Cümleler

• Örnek:

  They have been together for 40 years and they are 

  still

  very much in love. (Türkçesi: Kırk yıldır evliler ve hala birbirlerine çok aşıklar.)

• Örnek:

  We’re 

  still

  waiting for our new couch to be delivered. (Türkçesi: Hala yeni çekyatımızın gelmesini bekliyoruz.)

• Örnek:

  She 

  still

   goes to French classes every week.  (Türkçesi: O hala her hafta Fransızca kursuna gidiyor.)

• Örnek:

  He’s 

  still

   studying. (Türkçesi: O hala okula gidiyor.)

• Örnek:

  I’m 

  still

   hungry. (Türkçesi: Hala açım.)

• Örnek:

  I can’t find my bag 

  still

  . Has anyone seen it? (Türkçesi: Çantamı hala bulamadım. Gören var mı?)

• Örnek:

  Have you got their address 

  still

  ? (Türkçesi: Adreslerini tam olarak aldın mı?)

• Örnek:

  She bought a car two months ago and she 

  still

   hasn’t taken any driving lessons. (Türkçesi: İki ay önce bir araba aldı ve hala hiç ehliyet kursuna gitmedi.)

• Örnek:

  I 

  still

   can’t find Kay’s phone number. (still is stressed) (Türkçesi: I’ve been looking for it for a long time. I wish I could find it.) (Hala Kay’in telefon numarasını bulamadım.) (Türkçesi: Uzun süredir arıyordum ve umarım bulurum anlamında.)

• Örnek:

  We offered £350,000 for the flat but they 

  still

  wanted more. (Türkçesi: Daire için üç yüz elli bin euro önerdik ancak daha fazla istediler.)

• Örnek:

  We were near the front of the queue but we 

  still

  didn’t get tickets for the concert . (Türkçesi: Kuyruğun önüne yakındık ancak yine de konser için bilet alamadık.)

İngilizce Recently Kullanımı ve Konu Anlatımı

İngilizce’de “recently” “son dönemlerde, son zamanlarda” anlamında kullanılmaktadır. Genellikle “lately” kelimesiyle aynı anlamda ve present perfect tense ile beraber kullanılmaktadır. Geçmişte olan ve birden fazla yaptığımız olaylarda kullanılır.

İngilizce Recently ile Örnek Cümleler

• Örnek: 

  Have you seen any good films recently? (Türkçesi: Son zamanlarda hiç iyi film seyrettin mi?)

• Örnek: 

  Until very recently he worked as a teacher and he still shudders at the memories. (Türkçesi: Son zamana dek öğretmen olarak çalıştı ve hala anılarla ürperir.)

• Örnek:

  Recently, I’ve been feeling a bit depressed. (Türkçesi: Son zamanlarda biraz depresif gibi hissediyorum.)

• Örnek:

  After languishing in obscurity for many years, her early novels have recently been rediscovered. (Türkçesi: Yıllarca anlaşılmazlık içinde dert çekerken, son romanları son günlerde keşfedildi.)

• Örnek:

  Until recently the civil war had been largely unreported in the press. (Türkçesi: Son zamanlardaiç savaş medyada rapor edilmemiş.)

• Örnek:

  The government recently nationalized the railways. (Türkçesi: Hükümet demir yollarını son zamanlarda millileştirdi.)

• Örnek:

  She has recently notched up her third win at a major tennis tournament. (Türkçesi: Son zamanda büyük tenis turnuvasında üçüncü defa kazandı )

• Örnek:

  She has recently suffered a bereavement. (Türkçesi: Son zamanlarda bir ölüm kaybından dolayı acı çekti.)

 

 

Большая трудность – свыкнуться с фиксированным порядком слов в английских предложениях. В предложении все должно стоять на своих местах, поэтому преподаватели постоянно напоминают про схему построения предложения подлежащее + сказуемое. И, казалось бы, вы следуете схеме, но если в предложении появляется наречие, то оно начинает “блуждать”. Иногда, конечно, вы можете уловить “на слух”, что наречие стоит не там, и предложение звучит “как-то не так”. Но лучше все-таки твердо знать места наречий в предложении, потому что в зависимости от их позиций может даже меняться смысл вашего высказывания.

В этой статье мы поговорим о наречиях времени just, already, yet, still. Они могут занимать две позиции в предложении: в середине (just, already, still) и в конце (yet).

JUST

Наречие времени just обозначает “только что, вот-вот” и описывает действие, которое произошло в недавнем прошлом, но не называет непосредственного момента действия.

Just употребляется с Present Perfect, обозначая, что действие произошло незадолго до определенного момента, недавно, только что (в американском английском это действие передает время Past Simple):

She’s just gone out.(BrE)/ She just went out. (AmE) – Она только что вышла.
I’ve just heard the news.(BrE)/ I just heard the news. (AmE) – Я только что услышал новость.

Со временами, выражающими будущие действия (Future Simple , Present Continuous) just описывает действие, которое произойдет в ближайшем будущем или должно произойти в настоящий момент (“вот-вот”, “уже”):

The phone is ringing. I’m just answering! – Телефон звонит. Я уже отвечаю!
He’s just about to leave. – Он вот-вот уйдет.

С выражением just now в значении “недавно, некоторое время назад” употребляются прошедшие времена:

He was here just now! – Он только что был здесь!
The boys were fighting just now, but at the moment they are playing together. – Мальчики только что дрались, но сейчас они играют вместе.
I just saw a programme about healthy food. – Я только что смотрел программу про здоровое питание.

ALREADY

Already используется преимущественно в утверждениях и имеет значение: “уже”. Already употребляют, чтобы показать, что действие совершилось раньше, чем ожидалось или определенная ситуация появилась раньше, чем ожидалось. Already – наречие-маркер времени Present Perfect, но можно его встретить и с другими временами. Место наречия already в предложении – между вспомогательным и основным глаголом, но иногда already может стоять в конце предложения:

I have already cooked dinner. – I have cooked dinner already. – Я уже приготовила ужин.
We have already booked the tickets. – We have booked the tickets already. – Мы уже заказали билеты.

Если already ставят в конце, то хотят выразить удивление по поводу того, что действие произошло раньше, чем говорящий ожидал:

You have come already! You are early today! – Ты уже пришел! Ты сегодня рано!
I don’t believe that you’ve done the task already. – Я не верю, что вы уже выполнили задание.

Already можно использовать в вопросах, если вы хотите получить подтверждение выполненного действия, поручения:

Have you already sent the letters? – Ну что, вы уже отправили письма?
Have the children already returned from school? – Ну что, дети уже пришли из школы?

YET

Yet принято считать противоположностью already. Если already используют в утверждениях, то yet – в вопросах и отрицаниях. Иными словами, если в утверждении присутствует already – в вопросе и отрицании будет yet. Место yet – в конце предложения или вопроса:

Have you cooked dinner yet? – Вы уже приготовили ужин?
Has she booked the tickets yet? – Она уже заказала билеты?
He promised to call me but he hasn’t called me yet. – Он пообещал позвонить мне, но еще этого не сделал.
We haven’t decided where to go on holiday yet. – Мы еще не решили, куда поехать в отпуск.

В отрицаниях yet может стоять после вспомогательного глагола:

He hasn’t yet called me. – Он еще не позвонил мне.
We haven’t yet decided where to go on holiday. – Мы не решили куда поехать в отпуск.

В вопросах yet используют, чтобы узнать что-либо, получить информацию.Часто Not yet используют для короткого ответа (“Еще нет”):

– Have you congratulated Bill? – Not yet. I’ll call him right now.
– Ты поздравил Билла? – Еще нет. Я позвоню ему прямо сейчас.

– Has he published his book? – Not yet. He’s going to do it in May.
– Он уже опубликовал свою книгу? Еще нет. Он собирается сделать это в мае.

Пара наречий already и yet – типичны для времени Present Perfect, однако в американском английском вы запросто можете встретить их с Past Simple.

STILL

Наречие still имеет такие значения: “все еще”, “до сих пор”, “по-прежнему”. Still может использоваться со многими временами (Present Continuous, Past Simple, Present Perfect и другими) и указывает на то, что ситуация остается неизменной; процесс затянулся, еще не завершился. Наречие времени still подчеркивает длительность, продолжительность действия.

Still употребляется в утверждениях и вопросах. Место still – в середине предложения: после глагола to be, а если сказуемое выражено смысловым глаголом – после подлежащего перед сказуемым:

Are you still waiting? – Ты все еще ждешь?
I am still angry at him. – Я все еще злюсь на него.
She still works as a doctor. – Она все еще работает врачом.
He was still excited after the trip. – Он все еще под впечатлением от поездки.
They can be still discussing the problem. – Они могут все еще обсуждать проблему.

Чтобы подчеркнуть продолжительность действия, still иногда ставят перед вспомогательным глаголом to be:

He still is ill. – Он все еще болеет.
Jane still is looking for a job. – Джейн все еще ищет работу.

Наречие still можно встретить в отрицаниях, где оно стоит после подлежащего и выражает неудовлетворенность затянувшейся ситуацией либо удивление:

I still haven’t finished writing my composition. – Я все никак не закончу писать сочинение.
He still hasn’t found a new job! – Он все никак не найдет работу!

Still может использоваться перед инфинитивом. В таком случае можно заменить still на yet:

– What will you do? – It’s still (yet) to be decided.
– Что ты будешь делать? – Это все еще предстоит решить.

I’ve done a lot of housework but the greatest part it still (yet) to be done. –
Я выполнила много работы по дому, но большую часть все еще предстоит выполнить. 

Очень часто ученики спрашивают: “Как сказать на английском “уже” и “еще”?”. На такой вопрос сразу ответить невозможно, потому что в зависимости от типа и смысла высказывания, выбирать приходится их трех слов: already, yet и still. Единого и универсального варианта нет. Давайте рассмотрим несколько примеров, чтобы понять разницу. Представьте, что вы ждете начала мероприятия:

Have they started yet? – Они уже начали?
They have already started. – Они уже начали.

Выступление оказалось скучным и вы не можете дождаться его окончания:

Are they still playing? – Они еще играют?
Yes, they are still playing. They have not finished yet. – Да, они еще играют. Они еще не закончили.

Другая ситуация: вы не можете дождаться прихода гостя:

Has he come yet? – Он уже пришел?
He has already come. He’s already here. – Он уже пришел. Он уже здесь.

А после ждете, когда же ваш гость наконец уйдет:

Is he still here? – Он еще тут?
Yes, he’s still here. He hasn’t left yet.– Да, он еще тут. Он еще не ушел.

Если вы ждете, что что-либо должно произойти – используйте already или yet. Если вы ждете окончания действия – используйте still.

 

Узнать больше
в онлайн-школе
ENGINFORM

Бесплатный вводный урок

Чтобы больше узнать об использовании других наречий времени, рекомендуем вам прочитать статью, посвященную наречиям времени.

И подписывайтесь на наши сообщества в Facebook и Вконтакте. Там много полезных материалов для изучения английского!

Изучайте английский с Enginform и продолжайте делать успехи!